Amerikan Federal Rezerv (FED) sistemi kritik bir faiz oranı kararının eşiğinde, ancak piyasalardaki beklentiler belirgin bir ayrışma gösteriyor. Bu ayrışma yalnızca Federal Rezerv içindeki yetkililer arasında değil, aynı zamanda piyasa katılımcılarının gelecekteki para politikası yönelimine ilişkin farklı görüşlerini de yansıtıyor.
Federal Rezerv (FED) içindeki görüş ayrılıkları genel olarak üç kategoriye ayrılabilir: Radikal kanat hemen faiz indirimine gitmeyi savunuyor; Orta yolcular daha temkinli bir karar alma yaklaşımını benimsiyor; temkinli kanat ise daha net ekonomik zayıflık sinyalleri beklemeyi tercih ediyor. Bu pozisyon ayrılığının derinliği, 30 yıl sonra ilk kez oy veren üyelerin bir konsensüse karşı çıkmasına yol açabilir.
Özellikle, Başkan Yardımcısı Bowman ve Yönetim Kurulu Üyesi Waller faiz oranlarının düşürülmesinden yanalar, muhtemelen yaklaşan Temmuz toplantısında mevcut faiz oranı seviyesinin korunmasına karşı oy verecekler. Güvercinler, enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu vurgularken, şahinler erken bir gevşemenin olumsuz etkileri olabileceğinden endişe ediyorlar. Ortada kalanların tutumu ise karar vermek için daha fazla ekonomik veri beklemek istiyor.
Piyasa beklentilerini etkileyen temel faktörler şunlardır: en son tarım dışı istihdam verileri, işgücü piyasasının yavaş yavaş soğuduğunu gösteriyor; çekirdek tüketici fiyat endeksi (CPI) hala %5,1 seviyesinde kalıyor; ve jeopolitik gerginliklerin neden olduğu enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar.
CME vadeli işlem piyasası verilerine göre, yatırımcıların %75'i Eylül ayında 25 baz puanlık bir indirim olacağına bahis yapıyor. Ancak, Aralık'tan önce 50 baz puan indirim olacağına dair beklenti olasılığı %40'a geriledi.
Eylül ayında faiz oranlarının düşüp düşmeyeceği konusunda piyasalarda farklı görüşler var. Federal fon vadeli işlemleri fiyatlaması, yatırımcıların Eylül ayında faiz oranlarının düşme olasılığını %60'tan fazla düşündüğünü gösteriyor. Citigroup'un ekonomistleri de Eylül ayında faiz oranlarının düşme olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorlar. Ancak bazı görüşler, Federal Rezerv (FED) yetkililerinin önemli ekonomik verilerin açıklanmasından önce bu olasılığı erken belirlemek istemeyebileceğini öne sürüyor.
Bu durumda, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'ın 30 Temmuz'daki toplantı sonrası basın toplantısındaki açıklamaları, piyasanın gelecekteki politika yönünü değerlendirmesi için önemli bir gösterge haline gelecektir. Karar tarihinin yaklaşmasıyla, piyasa nihai kararı etkileyebilecek her ekonomik gösterge ve resmi açıklamaya yakından dikkat edecektir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
12 Likes
Reward
12
7
Share
Comment
0/400
TrustlessMaximalist
· 07-30 15:07
Pazar yine faiz indirimini konuşuyor, değil mi?
View OriginalReply0
FalseProfitProphet
· 07-30 14:50
Powell yine sallanıyor.
View OriginalReply0
TokenomicsTrapper
· 07-30 14:50
bunu söyledim... klasik fed pivot fakeout yükleniyor
View OriginalReply0
FlashLoanLarry
· 07-30 14:46
mükemmel yield farmer... piyasa alpha sızıntıları günlük olarak
Amerikan Federal Rezerv (FED) sistemi kritik bir faiz oranı kararının eşiğinde, ancak piyasalardaki beklentiler belirgin bir ayrışma gösteriyor. Bu ayrışma yalnızca Federal Rezerv içindeki yetkililer arasında değil, aynı zamanda piyasa katılımcılarının gelecekteki para politikası yönelimine ilişkin farklı görüşlerini de yansıtıyor.
Federal Rezerv (FED) içindeki görüş ayrılıkları genel olarak üç kategoriye ayrılabilir: Radikal kanat hemen faiz indirimine gitmeyi savunuyor; Orta yolcular daha temkinli bir karar alma yaklaşımını benimsiyor; temkinli kanat ise daha net ekonomik zayıflık sinyalleri beklemeyi tercih ediyor. Bu pozisyon ayrılığının derinliği, 30 yıl sonra ilk kez oy veren üyelerin bir konsensüse karşı çıkmasına yol açabilir.
Özellikle, Başkan Yardımcısı Bowman ve Yönetim Kurulu Üyesi Waller faiz oranlarının düşürülmesinden yanalar, muhtemelen yaklaşan Temmuz toplantısında mevcut faiz oranı seviyesinin korunmasına karşı oy verecekler. Güvercinler, enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu vurgularken, şahinler erken bir gevşemenin olumsuz etkileri olabileceğinden endişe ediyorlar. Ortada kalanların tutumu ise karar vermek için daha fazla ekonomik veri beklemek istiyor.
Piyasa beklentilerini etkileyen temel faktörler şunlardır: en son tarım dışı istihdam verileri, işgücü piyasasının yavaş yavaş soğuduğunu gösteriyor; çekirdek tüketici fiyat endeksi (CPI) hala %5,1 seviyesinde kalıyor; ve jeopolitik gerginliklerin neden olduğu enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar.
CME vadeli işlem piyasası verilerine göre, yatırımcıların %75'i Eylül ayında 25 baz puanlık bir indirim olacağına bahis yapıyor. Ancak, Aralık'tan önce 50 baz puan indirim olacağına dair beklenti olasılığı %40'a geriledi.
Eylül ayında faiz oranlarının düşüp düşmeyeceği konusunda piyasalarda farklı görüşler var. Federal fon vadeli işlemleri fiyatlaması, yatırımcıların Eylül ayında faiz oranlarının düşme olasılığını %60'tan fazla düşündüğünü gösteriyor. Citigroup'un ekonomistleri de Eylül ayında faiz oranlarının düşme olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorlar. Ancak bazı görüşler, Federal Rezerv (FED) yetkililerinin önemli ekonomik verilerin açıklanmasından önce bu olasılığı erken belirlemek istemeyebileceğini öne sürüyor.
Bu durumda, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'ın 30 Temmuz'daki toplantı sonrası basın toplantısındaki açıklamaları, piyasanın gelecekteki politika yönünü değerlendirmesi için önemli bir gösterge haline gelecektir. Karar tarihinin yaklaşmasıyla, piyasa nihai kararı etkileyebilecek her ekonomik gösterge ve resmi açıklamaya yakından dikkat edecektir.