Şifreleme para piyasası, sektör uzmanlarının "değişim" olarak adlandırdığı önemli bir dönüşümden geçiyor. Ancak bu terim, belirli bir varlığın piyasa kontrolünü ele geçirmesini ifade etmiyor; bunun yerine, daha derin bir dönüşümü—çip yapısındaki temel değişikliği—tanımlıyor.
Geleneksel finans alanındaki önemli katılımcılar, politika yapıcılar ve Wall Street kurumları, politika ve sermaye düzenlemeleri yoluyla şifreleme pazarını yeniden şekillendiriyor. Onların hedefi kısa vadeli spekülasyon değil, uzun vadeli katılım mekanizmaları kurmaktır. Bu dönüşüm, iki şekilde kendini göstermektedir: bir yandan, şifreli varlıklar ETF, hisse senetleri ve ortak fonlar gibi geleneksel finansal ürünlere yakınlaşmaktadır; diğer yandan, gerçek varlıklar (RWA) blok zincirine entegre edilmektedir, böylece şifreleme alanındaki likidite serbest bırakılmaktadır.
Bu iki eğilimin temel amacı aynıdır: şifreleme pazarını geleneksel finansal piyasalara daha yakın hale getirerek kurumsal yatırımcıları çekmek. İşte bu nedenle şu anda "büyük ölçekli benimseme" olarak adlandırılan şeyin gerçek anlamı — sıradan kullanıcıların şifreli para birimlerini büyük ölçekte kullanması değil, kurumsal yatırımcıların büyük ölçekli şifreleme varlıklarına sahip olması.
Kurumsal yatırımcıların piyasaya girişi, piyasa özelliklerinin önemli ölçüde değişeceği anlamına geliyor. Uzun vadeli yatırım fonları, hedge fonlar, ETF ihraççıları, kamu varlık fonları ve aile ofisleri gibi kurumların katılımı, daha uzun tutma süreleri ve daha stabil fon akışları getirecektir. Bu kurumların yatırım stratejileri genellikle uzun vadeli varlık tahsisi, risk hedgingi ve nesiller arası servet aktarımı gibi unsurlara dayanmaktadır.
Bu "değişim" sürecinin ilerlemesiyle birlikte, piyasanın aşağıdaki özellikleri göstermesini bekleyebiliriz:
1. Volatilite düşer: Kurumsal pozisyonlar daha stabil ve daha dağınık olduğundan, ekstrem piyasa koşulları azalabilir. 2. Değerleme modeli değişimi: Geleneksel piyasa değeri oranı (PE), satış değeri oranı (PS) ve indirilmiş nakit akışı (DCF) gibi değerleme yöntemleri ana akım haline gelecektir. 3. Yavaş Boğa Piyasası Artıyor: Kurumsal fonların karar verme döngüsü uzun ve değişiklikler gecikmeli olduğu için, hızlı yükseliş veya düşüş olan piyasa durumu azalabilir.
Bu değişim, şifreleme pazarının sonu değil, yeni bir düzenin başlangıcını işaret ediyor. Bu yeni ortamda, piyasa katılımcılarının değişikliklere uyum sağlaması ve "merkeziyetsizlik" kavramını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Şifreleme pazarı olgunlaşmaya doğru ilerliyor ve bu süreçte, kurumsal güçlerin müdahalesi, gelecekteki gelişim yönünü şekillendirecek.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Şifreleme para piyasası, sektör uzmanlarının "değişim" olarak adlandırdığı önemli bir dönüşümden geçiyor. Ancak bu terim, belirli bir varlığın piyasa kontrolünü ele geçirmesini ifade etmiyor; bunun yerine, daha derin bir dönüşümü—çip yapısındaki temel değişikliği—tanımlıyor.
Geleneksel finans alanındaki önemli katılımcılar, politika yapıcılar ve Wall Street kurumları, politika ve sermaye düzenlemeleri yoluyla şifreleme pazarını yeniden şekillendiriyor. Onların hedefi kısa vadeli spekülasyon değil, uzun vadeli katılım mekanizmaları kurmaktır. Bu dönüşüm, iki şekilde kendini göstermektedir: bir yandan, şifreli varlıklar ETF, hisse senetleri ve ortak fonlar gibi geleneksel finansal ürünlere yakınlaşmaktadır; diğer yandan, gerçek varlıklar (RWA) blok zincirine entegre edilmektedir, böylece şifreleme alanındaki likidite serbest bırakılmaktadır.
Bu iki eğilimin temel amacı aynıdır: şifreleme pazarını geleneksel finansal piyasalara daha yakın hale getirerek kurumsal yatırımcıları çekmek. İşte bu nedenle şu anda "büyük ölçekli benimseme" olarak adlandırılan şeyin gerçek anlamı — sıradan kullanıcıların şifreli para birimlerini büyük ölçekte kullanması değil, kurumsal yatırımcıların büyük ölçekli şifreleme varlıklarına sahip olması.
Kurumsal yatırımcıların piyasaya girişi, piyasa özelliklerinin önemli ölçüde değişeceği anlamına geliyor. Uzun vadeli yatırım fonları, hedge fonlar, ETF ihraççıları, kamu varlık fonları ve aile ofisleri gibi kurumların katılımı, daha uzun tutma süreleri ve daha stabil fon akışları getirecektir. Bu kurumların yatırım stratejileri genellikle uzun vadeli varlık tahsisi, risk hedgingi ve nesiller arası servet aktarımı gibi unsurlara dayanmaktadır.
Bu "değişim" sürecinin ilerlemesiyle birlikte, piyasanın aşağıdaki özellikleri göstermesini bekleyebiliriz:
1. Volatilite düşer: Kurumsal pozisyonlar daha stabil ve daha dağınık olduğundan, ekstrem piyasa koşulları azalabilir.
2. Değerleme modeli değişimi: Geleneksel piyasa değeri oranı (PE), satış değeri oranı (PS) ve indirilmiş nakit akışı (DCF) gibi değerleme yöntemleri ana akım haline gelecektir.
3. Yavaş Boğa Piyasası Artıyor: Kurumsal fonların karar verme döngüsü uzun ve değişiklikler gecikmeli olduğu için, hızlı yükseliş veya düşüş olan piyasa durumu azalabilir.
Bu değişim, şifreleme pazarının sonu değil, yeni bir düzenin başlangıcını işaret ediyor. Bu yeni ortamda, piyasa katılımcılarının değişikliklere uyum sağlaması ve "merkeziyetsizlik" kavramını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Şifreleme pazarı olgunlaşmaya doğru ilerliyor ve bu süreçte, kurumsal güçlerin müdahalesi, gelecekteki gelişim yönünü şekillendirecek.