Oğullarımla küçük bir kamp alanındaki su parkındayım. Su kaydırakları ve su sıçratma alanının yanından geçerken, arkasında gizlenmiş bir göletin olduğu bir nehir bulduk. Hiçbir işaret, hiçbir çit yok - sadece akan su ve sessizlik.

Son bir saattir bir kaya barajı inşa ederek nehri durdurmaya çalıştılar. Suyun her zaman bir yol bulduğundan bahsettik. Vazgeçmiyor, sormuyor. Sadece hareket ediyor. Durdurulamaz bir enerji — insanların başlangıcından beri kontrol etmeye çalıştığı aynı güç.

Bu, Bitcoin hakkında bir sohbete dönüştü. Gerçek enerjiyi uzay ve zaman boyunca nasıl depolayacağımızı gerçekten öğrendiğimiz ilk sefer hakkında. Ve bu ağın bir parçası olmanın, gerçekten onun bir parçasına sahip olmanın ne kadar çılgınca olduğu.

Ama beni daha çok etkileyen şey, bu bir şeyin - Bitcoin'in - her şey hakkında farklı düşünmeme neden olmasıydı. Zengin olmakla ilgili değil. Fiyatla ilgili değil. Zamanla ilgili. Onu nasıl harcadığımız. Kiminle harcadığımız. Ve cumartesi öğleden sonraları çocuklarımın bir nehirde oynamasını izlemek şimdi bir tür zenginlik gibi geliyor.

Bitcoin sadece değerimi saklama şeklimi değiştirmekle kalmadı. Aynı zamanda neyi değerli bulduğumu da değiştirdi.

Ve belki de gerçek nokta bu.