Robert Kiyosaki’nin Zengin Baba Yoksul Baba’sı üzerine II

Robert Kiyosaki’nin kaleme aldığı Zengin Baba Yoksul Baba kitabına dair yazı serimizin ikinci bölümüyle devam ediyoruz.

“Yatırımlar gelir, gider. Piyasalar yüksek ve düşük seyreder. Ekonomiler iyileşir ve çöker. Dünya her an hayatın fırsatlarını önümüze serer, hem de her gün. Ne var ki biz bunları gözden kaçırabiliriz oysa oradadırlar. Dünya değiştikçe, teknoloji ilerledikçe mali açıdan güvencenizi artırmanın yeni yolları da çıkacaktır. Geçmişe takılı kalmaktansa değişimi kucaklamayı öğrenmek gerekmekte.”

Kiyosaki burada esnekliğin ve yeni fırsatlara açıklığın ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Yatırım dünyasında muhafazakâr tutumlar sergilemenin ne kadar mantıksız olduğunu defalarca kez gördük. Örneğin Bitcoin konusunda oldukça önyargılı birçok kişi birkaç sentten yüz bin dolara gelmesini yalnızca izlemekle yetindi. Bu kadar artışa ve hatta kendisini rezerv kaynağı olarak kullanılabilecek olması açısından kanıtlamasına rağmen hâlâ çekimser kalan ve güvenmeyen birçok kişi bulunmakta.

Trene erken binenler

İnsanlığın evrimine baktığımızda tutum ve davranışlarımızı korumaya ve sürdürmeye yönelik bir eğilimimizin olduğunu söyleyebiliriz fakat öte yandan aynı zamanda insanın dünyanın değişen koşullarına da ayak uydurmaya eğilimli bir canlı olduğunu da unutamamayız. Buzul döneminde kısa boylu olmak bir avantajdı, bizden daha güçlü olan Neandertaller’e karşı gruplar halinde savaşmak daha mantıklıydı, yılan gibi zehirli hayvanları gördüğümüzde kaçmak yaşamak için mühimdi. Dolayısıyla her dönemin kendi içerisinde avantajları ve dezavantajlı olduğunu kabul etmeli ve bunları kendi lehimize nasıl kullanabileceğimizi çözmeliyiz. Bunu sağlamanın yolu ise araştırmaktan ve kendimizi geliştirmekten geçmektedir. Böylece fırsatların daha görünür olmasını ve başkalarının göremediklerini görmenizi sağlayabilirsiniz. Örneğin günümüzde yapay zekanın evrimi ve yeni nesil teknolojiler ön plana çıkmaya başladı. Yapay zekâyla ilişkili coin’lerin diğerlerine kıyasla ne kadar artış sergilediğine baktığınızda trene erken binen kişilerin kazançlarının ne kadar muazzam olduğunu görebilirsiniz. Tabii satış yapıp kâr realize ettilerse :)

“Riskleri olumlu yöne çeviren finansal zekadır. Dolayısıyla birisi için risk taşıyan bir yatırım bilgili bir diğer kişi için daha az risklidir. Ne yaptığınızı bildiğiniz sürece, bu kumar oynamak değildir. Büyük fırsatlar gözlerinizin önüne gelmez, zihninize görünürler. Servet edinemeyen kimselerin çoğu önlerine çıkan fırsatları tanıyacak finansal eğitimden yoksun kalmış kişilerdir.”

Risk yönetiminin önemi

Bir üstte yazdıklarımla oldukça bağlantılı olmakla birlikte her döngüde kumar oynayan kişilerle finansal anlamda kendisini eğitip psikoloji ve risk yönetimi konusunda da iyi olan kişilerin farkını görmekteyiz. Örneğin Bitcoin’in 2022’deki dibi olan 15.479 dolar seviyesi kimisi için batışın son noktası ve oldukça riskliyken, kimileri için büyük bir fırsattı. O seviyeden alım yapan kişiler olduğu gibi daha da aşağıya gideceğini düşünerek bekleyenler hatta ellerindeki coin’leri satan kişiler bulunmaktaydı. Fiyatın o noktaya düşmesini fırsat olarak gören kişilerse alımlarına devam ederek piyasanın yükselişine eşlik etti. Kimisinin elleri titrerken kimisi alım yapmaya devam etti. Fiyat belki daha aşağı noktalara da gidebilirdi bunu kimse bilemez. Fakat risk ve portföy yönetiminin ne olduğunu bilen bir kişinin bu senaryoya da hazırlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu kişiler stop’lu işlem alabilir, kademeli alım yaparak ortalamasını düşürebilir, kenara ayırmış olduğu nakit parasıyla son kez alım yapabilir. Daha birçok yol sayabiliriz.

“Bu bir oyun. Bazen kazanırsınız, bazen ders alırsınız (Kiyosaki bence burada özellikle “kaybedersiniz” dememiş). Sakın eğlenmeyi unutmayın. Kimileri hiç kazanmaz, çünkü kaybetmekten korkarlar. Zaten okulun bana anlamsız gelmesinin nedeni de buydu. Okulda bize yanlış yapmanın kötü olduğu öğretilir ve yanlış yaptığımızda cezalandırılırız. Oysa yürümeyi düşe kalka öğreniriz. Hiç düşmezsek yürümeyi asla öğrenemeyiz. Bisiklete binerken de aynısı geçerlidir. Dizlerimdeki yara izlerini hâlâ taşırım, ama bugün bisiklete binerken ne yapacağımı düşünmem bile. Zengin olurken de aynısını yaşarız. Çoğu kimsenin zengin olmamasının başlıca nedeni kaybetmekten korkmalarıdır. Kazananlar kaybetmekten korkmaz. Ama kaybedenler korkar. Hata yapmak, başarıya erişme sürecinin bir parçasıdır. Hataya düşmekten kaçınanlar başarıdan da uzaklaşırlar.”

Hata yapmanın ve kişinin hataya bakış açısının neden çok önemli olduğunu “Kriptoda yaptığımız hatalarla zihin yapımızı geliştirmek” başlıklı yazımda detaylı bir şekilde açıklamıştım. Finansal piyasalarla içli dışlı olmak gibi bir hedefiniz varsa her şeyi bilemeyeceğinizin ve zaman zaman para kaybedeceğinizi, hatta kazancınızı bile kaybedebileceğinizi ve sıfırdan başlamak zorunda kalabileceğinizi fark etmelisiniz. Nasıl ki sizler başkalarının parasını almaya çalışıyorsanız başkaları da sizin paranızı elinizden almaya çalışıyor (borsaların temel mantığı). Hatalarınızı pişmanlık olarak değerlendirip yakınıp durmaktansa onlardan nasıl ders çıkarabileceğinizi ve bir daha nasıl tekrarlamayacağınızı planlamanız gelişiminiz açısından oldukça kritiktir.

“Zengin baba 30 yaşına gelmeden iflas etmenin yararından söz ediyordu. “Kendini toparlayacak vaktin olur” diyordu.”

Ne kadar erken o kadar iyi

Kiyosaki’ye göre finansal piyasalarla ne kadar erken tanışırsanız o kadar avantajınız bulunmaktadır. Daha önce de belirttiğim gibi piyasalarla 20 yaşında tanışan birisi 30’una geldiğinde 10 yıllık bir deneyime sahip olacaktır. 30 yaşında tanışan bir kişi ise henüz yeni başlamış olacaktır. 10 yıllık bir deneyim, 20 yaşındaki kişinin 30 yaşından sonraki hayatını değiştirebilecek fırsatları görmesini ve varlıklı biri haline gelmesini sağlayacaktır.

Ayrıca buradaki temel mantık aslında benzer şekilde hatalardan ders çıkarabilmek ve devam edebilmektir. “Winning mentality” denilen şeye denk düşmektedir. Kaybeden birisi daha da depresif havalara bürünerek her şeyi riske edebilirken kazanma odaklı birisi nasıl tekrar toparlanabileceğini düşünmeye başlar. Her şeyinizi 25 yaşında kaybetmekle 40 yaşında kaybetmek arasında oldukça büyük bir fark vardır. Birisinde hayatınızı daha yeni kurmaya başlamışken bir diğerinde risk payınız çok daha düşüktür çünkü genel normlara bakıldığında bakmanız gereken bir aileniz, gerçekleştirmeniz gereken hedefleriniz ve geleceklerini planlamanız gereken çocuklarınız olacaktır. Öte yandan 25 yaşındaki birisinin ise tüm bunlar için önünde çok fazla zamanı bulunmaktadır. Tüm bunlardan hareketle ne kadar erken başlarsanız hatalarınızın risk payının o kadar düşük olacağını ve tekrardan toparlamak için daha çok şansınızın olacağını söyleyebiliriz.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • Comment
  • Share
Comment
0/400
No comments
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate app
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)