Federal Rezerv (FED) ile Temmuz ABD Tarım Dışı İstihdam (NFP): Piyasa aşırı tepki mi veriyor?

Son zamanlarda açıklanan Temmuz ayı ABD Tarım Dışı İstihdam (NFP) verileri piyasalarda güçlü bir tepki yarattı, ancak bu tepki belki de aşırıydı. Tarihsel olarak, ABD piyasası faiz indirimlerine genellikle artırımlardan daha fazla duyarlıdır ve enflasyona olan toleransı da deflasyondan daha yüksektir. Temmuz ayı Federal Rezerv (FED) kararı, bazı iyimser beklentilerin aksine önceden faiz indirmedi ve beklenenden düşük gelen Tarım Dışı İstihdam (NFP) verileri çoğu varlık fiyatlarının büyük ölçüde düşmesine neden oldu.

Ancak, bu şiddetli dalgalanma ABD ekonomisinin gerçek durumunu tam olarak yansıtmayabilir. Federal Rezerv (FED)'in ABD'nin ciddi bir resesyon riski ile karşı karşıya olmadığına dair işaretler var. Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell, Temmuz ayındaki röportajında kısmen şahin bir duruş sergiledi, bu da Temmuz ayındaki istihdam verilerini gördükten sonra enflasyonu kontrol altında tutma seçeneğini korumayı tercih ettiğini gösteriyor.

Fed'in temkinli yaklaşımı, 2020'deki büyük gevşeme derslerinden kaynaklanıyor olabilir. Erken veya aşırı bir faiz indirimi, piyasa beklentilerinin kendi kendini güçlendirmesine yol açarak enflasyonda yeniden canlanmayı tetikleyebilir. Chicago Fed Başkanı gibi yetkililer de aylık verilere aşırı tepki vermenin akıllıca olmayacağını söyledi.

Ekonomik göstergelere bakıldığında, ABD şu anda "büyüme yavaşlaması" aşamasında ve derin bir durgunluk döneminde değil. Haziran ayı kişisel tüketim ve harcanabilir gelir verileri nispeten istikrarlı, üretim çıktısı ise iyileşme göstermiştir, yalnızca istihdamda belirgin bir düşüş yaşanmıştır. Temmuz ayı ISM hizmet dışı endeksi ve Ağustos başındaki ilk işsizlik başvuruları gibi diğer veriler ise beklentilerin üzerinde, ekonominin hala dirençli olduğunu gösteriyor.

Temmuz ayındaki ABD Tarım Dışı İstihdam (NFP) verilerinin düşüşü, kasırga "Beryl" gibi rastgele faktörlerden etkilenmiş olabilir. Veriler, kötü hava koşulları nedeniyle Temmuz ayında işe katılmayan tarım dışı çalışan sayısının tarihsel bir zirveye ulaştığını, 436.000 kişiye çıktığını göstermektedir. Bu durum, istihdam verileri üzerinde kesinlikle önemli bir etki yaratmıştır.

Ayrıca, işsizlik oranındaki artışın bazı yapısal faktörleri de bulunmaktadır. Pandemi sonrası yasadışı göçmen sayısındaki artış, düşük vasıflı işgücü pazarında şok etkisi yarattı; pandemi döneminde işgücü pazarından çıkan işçiler yavaş yavaş geri dönüyor; hükümetin yardım önlemlerinin azalması, daha fazla kişinin yeniden iş aramasına neden oluyor. Bu faktörler işgücü arzını artırmakta ve kısa vadede işsizlik oranını yükseltebilir.

Ancak, uzun vadede işgücü arzının artması aslında ekonomik toparlanmanın bir işareti olup, enflasyonu baskılamaya yardımcı olur ve Federal Rezerv (FED) için gelecekteki politikalarına daha fazla alan sağlar. Genel olarak, kısa vadeli veri dalgalanmalarına rağmen, ABD ekonomisi hâlâ belirli bir dayanıklılık ve potansiyel göstermektedir.