Blok Zinciri Havası: Teknoloji ve Spekülasyonun Mücadelesi

9 Ocak'ta, tanınmış bir yatırımcı, grup sohbetinde girişimcileri "blok zincirine tamamen katılmaya" çağıran sözleriyle geniş bir dikkat çekti. Daha önce, blok zincirinin önemini vurguladığı bir kamu konuşmasında bulunmuştu.

Bir internet şirketi, Blok Zinciri teknolojisini pratikte ilk uygulayan oldu. 2017 yılının ortalarında, bu şirket CDN kaynaklarını genişletmek için kullanıcıların kullanılmayan bant genişliğini katkıda bulunmalarını teşvik eden küçük bir cihaz piyasaya sürdü. Şirketin CEO'su, bu tür ödüllerin puanlara benzer olduğunu, esas olarak şirket içi hizmetler için kullanıldığını ve ticaret amaçlı olmadığını açıkladı.

Ancak, bu hamle beklenmedik bir şekilde piyasada büyük bir heyecan yarattı. Ekipman fiyatları fırladı, ilgili sanal varlıkların değeri yükseldi. Tam da bu sırada düzenleyici otoriteler ICO'ları ve yerel sanal para borsalarını durdurdu, bu nedenle şirket ICO yapmadığı için zor durumdan kurtuldu. Ardından, şirketin hisse fiyatı sadece iki ayda 4 dolardan 27 dolara fırladı.

Bu ilhamla, daha fazla şirket peşinden gitmeye başladı. Yüzyıllık bir şirket, Blok Zinciri'ne girmeyi ve dijital para çıkarmayı duyurdu, bunun görüntü telif hakkı yönetimi için kullanılacağını belirtti. Haber yayınlandığı gün, hisse fiyatı %119.36 oranında fırladı. Bu arada, bazı şirketlerin büyük hissedarları, fırsattan yararlanarak hisse senedi sattı.

Daha da ötesi, bir sosyal medya sitesi 10 milyar adet token çıkaracağını duyurdu, bunun %40'ı özel satışa ayrıldı. Bu haber, şirketin hisselerini iki gün içinde neredeyse %76 oranında artırdı. Ancak bu durum uzun sürmedi, haber kaynaklarına göre düzenleyici kurum bu şirketle görüşme yaptı ve proje zorunlu olarak sonlandırıldı.

12 Ocak'ta, Çin İnternet Finansmanı Derneği bir risk uyarısı yayınladı ve bazı projelerin aslında dolaylı bir ICO olduğunu belirtti. Bu durumdan etkilenen ilgili şirketlerin hisse senetleri büyük ölçüde düştü.

Ancak, spekülasyon gürültüsünün ötesinde, bazı şirketler blok zinciri teknolojisinin pratik uygulamalarını keşfetmek için gerçek bir çaba gösteriyor. Tedarik zinciri izleme, finansal hizmetler, sağlık hizmetleri ve akıllı sözleşmelerden, birçok teknoloji devi ve geleneksel işletme bu alanda yer almaktadır.

Inkar edilemez ki, blok zinciri teknolojisinin hayata geçmesi hâlâ birçok zorlukla karşı karşıya. Teknik engeller yüksek, uygulama senaryoları sınırlı, kâr modeli henüz net değil. Hiçbir teknoloji her şirkete uyum sağlayamaz ve yeni bir teknolojinin benimsenmesiyle birlikte hemen performans değişikliği de sağlanamaz.

Düşünülmesi gereken bir konu, bu blok zinciri heyecanının arkasında gerçekten teknolojinin kendisine duyulan bir özlem mi, yoksa sanal para birimlerinin yüksek kârlarını peşinden koşmak mı var? Eğer dijital para birimlerinin spekülasyonu olmasaydı, blok zinciri yapay zekâdan daha fazla ilgi çeker miydi?

Aslında, Blok Zinciri'nin dijital para birimlerine temel bir rolü rehin alınmış durumda. Birçok kişi Blok Zinciri'nin popülerleşmesiyle dijital para birimlerinin kesinlikle değer kazanacağına inanıyor. Bu inanç, geçmişte yeni paraların piyasaya sürüldükten sonra kesinlikle fırladıkları deneyiminden kaynaklanıyor, kaygı ise bu kuralın geçerliliğinin sona ermesinden doğuyor.

Son zamanlarda, düzenlemelerin sıkılaşması ve piyasanın soğumasıyla birlikte, dijital para birimlerinin fiyatlarında büyük dalgalanmalar yaşandı. Güney Kore Adalet Bakanlığı'nın borsa kapatma konusundaki tartışmaları ise durumu daha da kötüleştirdi. Ana iş alanında zayıf olan şirketler için, blok zinciri konsepti bir nakit elde etme aracı haline geldi. Gelecekte yanlışlanırsa, en kötü ihtimalle düşük fiyattan geri alım yapılır, bu da tartışmasız kârlı bir iş.

Gerçekten blok zinciri geliştirmeye kendini adamış girişimciler için, eğer teknik keşif başarılı olursa, öncelikli avantaj kazanacaklardır. Başarısızlık durumunda ise bu sadece bir kavramsal doğrulama kaybıdır. Tarihte benzer balonlar sıkça görülmüştür ve nihai değer piyasa spekülasyonunun derecesine bağlıdır.

İnsanlık, çağları değiştirmek için yeni teknolojileri durmaksızın keşfederken, insan doğasının açgözlülüğü de asla azalmadı. Balon nihayetinde patlayacaktır, ancak bu döngüsel düzen sanki ebediyen sabit kalıyor. Teknolojik yenilik ile spekülasyon heyecanı arasındaki mücadelede, blok zincirinin gelecekteki gelişimini akılcı bir şekilde değerlendirmek için uyanık kalmamız gerekiyor.