Şirketler ve Kurumsal Yatırımcılar Blok Zinciri Alanında Hızla Yerlere Yayılıyor

2025 yılının ilk yarısında, büyük şirketler ve küresel varlık yönetim şirketleri blok zinciri alanındaki iş yapısını ve fon tahsisatını sürekli olarak genişletiyor. Bu eğilim, en son yayımlanan bir sektör raporunda yansıtılmıştır.

Rapor, büyük şirket yöneticilerinin %60'ının şirketlerinin zincir üstü projeler yürüttüğünü belirttiğini gösteriyor. Her bir şirketin proje sayısı, geçen yılki 5.8'den 9.7'ye önemli ölçüde artarak %67'lik bir artış göstermiştir. Dikkate değer bir şekilde, katılımcıların neredeyse %20'si artık blok zinciri projelerini gelecekteki stratejilerinin temel unsurları olarak görmektedir, bu da geçen yıla göre %47'lik bir artış demektir.

Blok Zinciri teknolojisinin uygulama alanı finans ve teknoloji sektörlerinden perakende, sağlık, otomotiv ve gıda gibi birçok sektöre genişlemektedir. Şirketler, ödeme rayları, tedarik zinciri izleme ve kimlik belgeleri gibi alanlarda pilot projeler gerçekleştirmektedir. Yöneticiler ayrıca yeni gelir kaynaklarını vurgulamış, %38'i zincir üzerindeki araçların ek satışlar sağlayabileceğini düşünmekte, %37'si ise daha fazla dağıtım planı üzerinde aktif olarak çalışmaktadır.

Bu stratejik önemin kaynağı, kaynak yatırımlarında da kendini göstermektedir. Anket yapılan şirketlerin neredeyse yarısı, geçen yıl şirketin blok zinciri alanındaki sermaye harcamalarının arttığını belirtmiştir. Makro ortamda belirsizlik olmasına rağmen, son üç çeyrekte büyük şirketler toplamda 46 farklı Web3 projesini duyurarak tarihi bir zirveye ulaşmıştır.

Kurumsal yatırımcılar, doğrudan piyasa katılımı yoluyla, şirketler ile benzer bir heyecan sergiliyor. En büyük on nakit Bitcoin ETF'si toplamda 50 milyar dolar fon çekti ve bu, en iyi performans gösteren geleneksel ETF'nin ilk yıl fon akışının iki katı. Ethereum fonu, listelenmesinin ilk çeyreğinde 3.5 milyar dolar fon çekti ve hem yönetim altındaki varlık büyüklüğünde hem de kurumsal sahip sayısında yeni bir rekor kırdı.

Araştırma verileri, kurum yatırımcılarının %83'ünün bu yıl kripto varlık pozisyonlarını artırmayı planladığını, %59'unun yönetim altındaki varlıklarının %5'inden fazlasını bu alana tahsis etmeyi düşündüğünü gösteriyor. Çeşitlendirme eğilimi de genişliyor; yatırımcıların %73'ü Bitcoin ve Ethereum dışında token bulunduruyor ve %76'sı 2026 yılına kadar tokenleştirilmiş gerçek dünya varlıklarına yatırım yapmayı bekliyor.

Varlık yönetim şirketleri, ürünlerin kullanılabilirliği ve likidite derinliğinin bu trendi şekillendiren anahtar faktörler olduğunu belirtiyor. Bitcoin ETF'si, tarihsel olarak köklü hisse senedi fonlarıyla karşılaştırılabilecek istikrarlı bir günlük işlem hacmi oluşturdu ve bu, büyük ölçekli işlemler yapmak zorunda olan emeklilik fonları ve sigorta şirketleri için bir kolaylık sağladı. Aynı zamanda, hazine destekli stablecoin'lerin büyümesi ve 21 milyar dolarlık tokenleştirilmiş tahvil piyasası, sabit getirili sektör için daha fazla yatırım seçeneği sundu.

Şirketlerin blok zinciri dağıtımı ve portföy konfigürasyonunun eşzamanlı büyümesi, iyi bir döngü oluşturmaktadır: Şirket projeleri, zincir üzerindeki işlem hacmi ve veriler üretmekte, piyasa şeffaflığını artırmaktadır; kurumsal fon akışı ise piyasa likiditesini derinleştirir ve tedarikçileri uyumlu altyapılar inşa etmeye teşvik eder.

Regülasyon netliği, bu iki eğilimi bağlayan anahtar olarak görülmektedir. Büyük işletmelerin %90'ı ve yatırımcıların %60'ı, net federal düzenlemelerin daha fazla taahhüt sağlamanın ana itici gücü olduğunu düşünmektedir.

Şu anda, yöneticiler zincir üzerinde pilot projeler için bütçe hazırlamaya devam ederken, varlık yönetim şirketleri de yeni fonları kripto varlıklarla ilgili yatırım araçlarına enjekte ediyor, bu da operasyonların hayata geçirilmesi ile bilanço tahsisi arasında bir işbirliği olduğunu göstermektedir. Bu eğilim, blok zinciri teknolojisinin kurumsal strateji ve yatırım portföylerindeki öneminin artmaya devam edeceğini öngörmektedir.